Recent Posts

27 Mayıs 2010 Perşembe

Anna Olson’dan Yola Çıkarak Çilekli & Yoğurtlu Ballı Cheescake


TV’de en sevdiğim kanalardan biri Home TV ve bu kanalda programları yayınlanan aşçılar arasında en sevdiğim aşçılardan biri de Anna Olson. Kullandığı tüm malzemelerin doğal olmasını çok kıskanıyorum. Çocukluğumda annem de aynen Anna Olson gibi Almanya’da yaşadığımız kasabanın yakınlarındaki organik çiftliklerden alışveriş yapardı...

Hafta sonu Anna Olson’un programında gördüğüm ve elimdeki malzemelere göre uyarladığım hem çok kolay hem de çok hafif bir cheescake tarifini paylaşmak istiyorum. Orijinal tarifte yer alan ricotta peyniri ve yunan yoğurdu yerine labne ve süzme yoğurt kullandım – ricotta peyniri hem çok pahalı bir peynir hem de her yerde bulunamıyor. Anna Olson’un pastanın keki için kullandığı graham craker crumbs yerine de Eti Burçak’ın tahıllı bisküvilerini aldım, ayrıca tarçın eklemedim. “Kek” için tereyağı yerine beş çorba kaşığı fındık yağı kullandım ve başka bir tarifte gördüğüm balı ekledim(http://sweetandnatural.wordpress.com/); tereyağı ile aram iyi değildir, hem bisküviler de yeterince yağlı. Son olarak pastanın üzerini mango yerine tazecik çileklerle süsledim, her türlü meyve olabilir bence. Mis gibi bal kokulu hafif tatlı peynir/yoğurt karışımı özellikle buzdolabından çıkınca – ben buzdolabında bir gece beklettikten sonra servis ettim, tarifte yaklaşık 4 saat dinlenmesi gerekir diyordu – taze meyvelerle tam yazlık bir tatlı…

Kek için:
2 cup (2 paket veya 500g) Eti Burçak
5 çorba kaşığı fındık veya kanola yağı
4 çorba kaşığı bal

Peynir kreması için:
2 cup (500g) yogurt
2 cup (2 paket) labne peyniri (light olabilir)
1/4 cup (60ml) bal
1 yumurta egg
1/2 limon rendesi
1 çay kaşığı vanilya veya vanilya şekeri

Üzerini çilek veya herhangi bir mevsimlik meyve veya meyveli sos ile süsleyebilirsiniz.

1. Yoğurt ve labne peynirlerini bir mutfak havlusunda veya kahve filtresinin içersinde bir süzgece koyup bir kabın içinde buzdolabına koyun. Peynir ve yoğurdun sıvısı siz pastanın kekini hazırlayana kadar süzülecektir. Bu işlemi karışımı bir gece buzdolabında bırakarak da yapabilirsiniz.
2. Bisküvileri rondodan geçirin bir kabın içinde beş kaşık yağ ile iyice karıştırın. Pişirme kağıdı koyduğunuz veya yağladığınız bir pasta kalıbının içine avucunuzla iyice bastırarak yayın. Önceden ısıtmış olduğunuz fırında 15 dk. pişirin. (Ben mini fırında 150° derecede pişirdim. Büyük fırında 180° olabilir). Fırından çıkarın ve soğumaya bırakın.
3. Peynir/yoğurt karışımı ve diğer malzemeleri bir kapta iyice karıştırın ve soğumuş kekin üzerine dökün. Mini fırında önce üstü kapalı 120° 20 dk. sonra 150° bir 20 dk. daha pişirin. Pastanın peynir karışımının kenarları hafif sarılaşmış olmalı.
4. Pasta pişerken çilekleri temizleyip küçük parçalara kesin ve iki tatlı kaşığı pudra şekeri ile karıştırıp dinlendirin. Pastayı fırından çıkarıp soğuyana kadar dinlendirin ve buzdolabında birkaç saat soğutun. Servis etmeden önce üzerine çilekleri dökün.
Anna Olson'un tarifine http://www.foodnetwork.ca/ adresinden ulaşabilirsiniz.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Black-Eyed-Peas Salad




I got the idea for this salad from the cafeteria of my work place which is normally not very tasteful. But this time it made me think of a pratic dish that is very easy. However, preperation must be made one day in advance, so planning is required for this one. Upon some research I added the ground wallnuts to the original receipe and it turned out delicious.

250 gr dry black eyed peas
1 bunch parsley and dill (or other herbs mint could be great)
2 middle size tomatoes
1 spring onion (optional)
1 cup ground wallnuts
1 lemon juice
3 tablespoons olive oil
Salt & Pepper

Put the peas into a large bowl and pour in some water until water is about two fingers above the peas. Let it rest for one night; the peas will soak in most of the water. Strain the peas and put them in a pot with water, bring them to a boil, cook for around 15 minutes and strain again. Put up some fresh water and boil the peas again until cooked. Add some salt while cooking amd let them rest after theiy are done.
Chop the herbs, tomatoes and spring onion. Add them to the beans. Mix the lemon juice, olive oil, wallnuts, salt and pepper to a vinnegrette and pour over the beans. Mix up the salad and serve as a single dish or with any kind of grilled meat/chicken or with a crunchy green salad.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Cafe Fernando’dan Süper Kolay ve Nefis Bir Tarif



Pazar günü hava güzel olunca kendimizi gezmekten alamadık. Ben de akşam kolay bir yemek yapayım diye düşünürken aklıma Cafe Fernando’da – Cafe Fernando benim en sevdiğim “yerli” yemek blogu –
bir kaç gün önce okuduğum bir tarif geldi.
Hemen iki patlıcan, iki kabak, yarım kilo da cherry domates yıkadım. Kabak ve patlıcanları küp küp kestim, cherry domatesleri ikiye böldüm. Bir kasenin içinde birkaç diş sarımsak, zeytinyağı, tuz ve karabiberle bir sos hazırlayıp sebzelerle iyice karıştırdım ve pişirme kağıdı koyduğum fırın tepsisine döküp fırına verdim. Mini fırında önce 200° sonra maksimumda yaklaşık bir saat pişirdim – ben sebzeleri iyice yumuşamış seviyorum onun için fırında uzun bıraktım – pişmeye yakın sebzeler biraz kurumuş gibi görününce üzerine tekrar zeytinyağı serptim. Arada kepekli makarna haşladım, 8 – 10 dakika kadar pişirip laçka olmadan çıkarıyorum, bana göre tam kıvamında oluyor. Sebzelerle karıştırıp üzerine parmesan peyniri rendeledim ve nefis oldu. Dilerseniz parmesan peyniri yerine eski kaşar da kullanabilirsiniz. Bence parmesan’a en yakın türk peynir hafif tuzlu eski kaşar…
Tarifin orijinalini www.cafefernando.com adresinde bulabilirsiniz.

14 Mayıs 2010 Cuma

Sarı Erik


Dün Deniz’le Citys’e gittik ve bana gecikmiş bir doğum günü hediyesi olarak muhteşem yazlık bir elbise aldı. Yolumuzun üzerinde kuru incir – bayılırım – almak için bir kuru yemişçiye girdim (adını hatırlayamıyorum maalesef). Bir sürü kuru meyve çeşidinin arasında sarı erik’e takıldı gözüm. Hemen aldım denedim ve çok güzel. Normal kuru eriğin aksine biraz ekşimsi mayhoş, denemeye değer…
Not: bu kuruyemişçinin incirleri de çok tazeydi; yolunuz düşerse, Sofa otelin karşı sırasında…

Meyve Salatası…


Bir süredir en çok yediğim şey meyve salatası. Hayatım boyunca meyveyi çok sevmişimdir ama bu “meyve salatası” tutkum asıl Yasemin Soysal’ın sağlıklı yaşam koçluğu eğitiminde yaptığımız üç günlük bir detokstan miras kaldı bana. Meyve salatasız yaşayamıyorum adeta, bir gün yemesem ikinci gün mutlaka yiyorum. Deniz’e de bulaştırdım. Genelde kahvaltım oluyor. Sabit bir tarifi yok ama şimdi yaz yaklaşırken pazar ve manavlarda taptaze, rengarenk meyveler var. İstediğiniz gibi karıştırabilirsiniz. Benim vazgeçemediğim meyveler muz, kivi, çilek ve ananas. İçine biraz yoğurt veya nane de katabilirsiniz. Özellikle çilek ve nane çok yakışıyor. Ben bazen keten tohumu, kavrulmuş ay çekirdeği veya yulaf ezmesi de ekliyorum. Muhteşem bir kahvaltı tadına doyamayacaksınız. Akşam yemeği olarak da tavsiye edebilirim….

Pırasalı Kiş


Bu pırasalı kişi dahiyane bir Alman yemek kitabı olan “Ich Helfe Dir Kochen”deki (“Sana Yemek Yaparken Yardımcı Olayım”) iki farklı kış veya tuzlu pasta tarifini bir araya getirerek yaptım. Almanya’da doğup büyüdüğüm için Alman yemeklerini çok seviyorum ve özlediğim için de sürekli kitapları kurcalayarak Almanlara özgü tarifler deniyorum. “Ich helfe Dir Kochen”de tüm zamanların Alman yemeklerinin tarifleri var sanırım. Bazı malzemeleri bulmakta zorlansam da yerine ona yakın farklı malzemeler ekleyiyorum ve zaman, zaman daha da güzel yemekler ortaya çıkıyor. Bu kiş de öyle oldu... Arkadaşlarım ÇOK beğendi ve aslında bu tarifi özellikle onlarla paylaşmak için yazıyorum.

Hamur:
250 gr un
½ çay kaşığı kabarta tozu
1 yumurta
¼ çay kaşığı tuz
125 gr yağ (küçük parçalara kesilmiş)
2 yemek kaşığı buz gibi soğuk su
2 yemek kaşığı galeta unu

Hamur için galeta unu hariç tüm malzemeleri karıştırın ve hamuru iyice yoğurun. Yarım saat buzdolabında bekletin. Tezgahın üzerine strecht folyo serin ve hamurun 2/3’sini merdane ile biraz açıp yuvarlak (26 cm) altına yağlı kağıt yaydığınız ve kenarlarını yağladığınız bir pasta kabına serin. Elinizle kabın tüm tabanını eşit şekilde kaplayana kadar yayın. Hamurun geriye kalan 1/3 kısmını uzun bir rulo halinde (veya bir kaç tane ufak ruloyu kapta birleştirerek) hamurun kenarına yerleştirip parmaklarınızla bastırarak bir kenar oluşturun. Taban hamuruna bir kaç kez çatal batırarak ufak delikler açın, iç harcını hazırlayana kadar buzdolabında veya soğuk bir yerde bekletin.

Pırasalı Harç için:
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 soğan
250 gr pastırma
1 kg (4/5 adet) pırasa
tuz+karabiber
200 gr labne peyniri
3 yumurta
1 çorba kaşığı un
50 gr rendelenmiş kaşar peyniri


Pırasaları yıkayıp doğrayın. Bir tavada yarım halkalar şeklinde kestiğiniz soğanı zeytinyağında hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Pastırmayı ekleyip bir kaç dakika daha kavurun ve pırasaları ekleyip pırasalar diriliğini kaybedene kadar kavurun (yarı pişmiş olması gerekiyor). Tuz karabiber ekleyin, ancak tuzu eklerken dikkatli olun pastırma da tuzlu çünkü. Pırasaları kenara alıp soğutmaya bırakın.
Labne, yumurta, un ve rende peynirini bir kapta iyice karıştırın, pırasaları da ekleyip tekrar karıştırın.
Hamurun üzerine önce galeta ununu serpin sonra harcı ekleyin. Mini fırında 150°, normal fırında 190/200° 35/40 dakika kadar pişirin (fırını önceden ısıtmış olmanız gerekiyor).
Bu kişi bir gün öncesinden hazırlayıp ısıtabilirsiniz, ben öyle yaptım. Bir gün bekleyince tadı daha da güzel oluyor…